29 Ocak 2013 Salı

Simply complicated!

Bazen çok şey oluyo.

Herşey karmakarışıkken aslında ne kadar da gıcık bi şekilde basit. Neler oluyo dimi :)

"Dım dıdııııı dıdııdııı dım dıdııı dım 🎶🎶🎶"

Şimdi bu müzik satırında mesela sadece bir saniye içinde o düdük kafalı zihin kılcallarımda milyon tane düşünce geçerken, kalbim de bir sürü hisle dolu.. Bi sen biliyosun ne hissettiğini, mesela iyisin, bi anda zihninin ayağı küçücük bi taşa takılıyo, saatlerce orda kalıyo. Plak gibi. Sonra geçiyo, kalkıyo kendi kendine.. Neye göre geçiyo ama bişiler ikna ediyo onu kalkıyo ayağa devam ediyo.

Dış etkenler belirliyo sanıyoruz ruh halimizi ama aslında biz ne tepki vericeğimizi bilinçsizce seçerken nasıl hissediceğimizinde planını yapıyoruz farketmeden.. Nerde sabrımız tükeniyo, sınır ne.

Bugün çıldırmış bi gündü.. Çok şeyler oluyo bu aralar. Ağzım hep açık kalıyo bi şaşkaloz hissediyorum kendimi :) ama bu durumdan şikayet etmiyorum. Birşeylerden şikayet etmeyi bırakalı bi hayli sene oldu. Şikayet etmek yerine sadece gerçekten seviyorum çoğunu. Yada zaman ayırmıyorum.

Aaa bide şunuda yazmalıyım bence, bugün kendi kendime konuşurken kafamda bi atasözü uydurdum :)) şöyle;
"Daha enerjik ve coşkulu olmak istiyosan daha çok yorul" ***


***Daha etkileyici olması için başına “asıl mesele”, sonuna da “yeğen”i eklemeyi düşündüm :)

Sonunu nasıl bağlıcağımı hiç bilemedim :) 

Burda kalsın bu yazım ❤❤❤


21 Ocak 2013 Pazartesi

Bunları buldum;

Bunları buldum;
Olduğumuz yer aslında; “İçimizin en derinlerinde bildiğimiz gibi…” Ne bildiğimiziz, onu okuyoruz, onu yaşıyoruz, hayal ettikçe derine indikçe dokundukça öğrendiklerimiz bildiklerimiz artıyo, başımıza gelenlerin tek sınırı hayal gücümüz. Eğer yolunda diilse sebebi yapyalnış şeylere odaklanmamız mı acaba. Enerjisi düşük herşey insanı enerjisi düşük herşeye kadar götürüyo. İzlediğimiz bişey, bi müzik, biri, bi yaşanan, bi koku, bi ses, birleşiyo ‘sen’ yapıyo. Hepsi birikiyo sende.
Bide bu bi zihin ve kalp kapışması. Bi o, bi o..
Bunlar fikir olarak bulduklarım, oturun bakiim dediklerim :)
İki de yeni şarkı keşfettim 🎶🎶
“Grimes-Oblivion” Bunda wuhuuu uçabiliyosun :) sesini iyice açman lazım ve gözlerini yavaşça kapıcaksın, şarkı bitena kadar açmaman gerek
“The Temper Trap-Sweet disposition” Bunda hareket halinde olman lazım, yani ilerlemen lazım bi şekilde, arabada yada vapurda olabilir, koşu yada yürüyüşte yada bisiklette de olabilir, ya yürüsen de olur
Hı bide üçüncü olarak “Alice Gold-Runaway Love” var :)  Buda tam iş yaparken dinleme şarkısı, iş dediğim ev işi ama :p bitene kadar bi odayı toplayabiliyorum ben mesela yarım yamalak ezberlediğim sözleriyle. Birazcık da sabah giyinme şarkısı :)
Peki Resim..  Bu anda yazı ve söz bitti. Çok etkiledi beni bu an. Aslında hiçbişeyi bilmemenin çünkü derinlerde tümü bilmenin verdiği çok garip tanıdık bi his sanki susturdu zihni. Sen sus dedi. O da hiç konuşmadı. Bazen aşağıda hava yağmurlu, ama aslında burası hep böyle.

Olduğumuz yer aslında; “İçimizin en derinlerinde bildiğimiz gibi…” Ne bildiğimiziz, onu okuyoruz, onu yaşıyoruz, hayal ettikçe derine indikçe dokundukça öğrendiklerimiz bildiklerimiz artıyo, başımıza gelenlerin tek sınırı hayal gücümüz. Eğer yolunda diilse sebebi yapyalnış şeylere odaklanmamız mı acaba. Enerjisi düşük herşey insanı enerjisi düşük herşeye kadar götürüyo. İzlediğimiz bişey, bi müzik, biri, bi yaşanan, bi koku, bi ses, birleşiyo ‘sen’ yapıyo. Hepsi birikiyo sende.

Bide bu bi zihin ve kalp kapışması. Bi o, bi o..

Bunlar fikir olarak bulduklarım, oturun bakiim dediklerim :)

İki de yeni şarkı keşfettim 🎶🎶

“Grimes-Oblivion”

Bunda wuhuuu uçabiliyosun :) sesini iyice açman lazım ve gözlerini yavaşça kapıcaksın, şarkı bitena kadar 
açmaman gerek


“The Temper Trap-Sweet disposition”

Bunda hareket halinde olman lazım, yani ilerlemen lazım bi şekilde, arabada yada vapurda olabilir, koşu yada yürüyüşte yada bisiklette de olabilir, ya yürüsen de olur


Hı bide üçüncü olarak “Alice Gold-Runaway Love” var :) 

Buda tam iş yaparken dinleme şarkısı, iş dediğim ev işi ama :p bitene kadar bi odayı toplayabiliyorum ben mesela yarım yamalak ezberlediğim sözleriyle. Birazcık da sabah giyinme şarkısı :)


Peki Resim.. 

Bu anda yazı ve söz bitti. Çok etkiledi beni bu an. Aslında hiçbişeyi bilmemenin çünkü derinlerde tümü bilmenin verdiği çok garip tanıdık bi his sanki susturdu zihni. Sen sus dedi. O da hiç konuşmadı. Bazen aşağıda hava yağmurlu, ama aslında burası hep böyle.



14 Ocak 2013 Pazartesi

LET IT BE ❤

LET IT BE ❤
Son dakikalar.. Birazdan doğum günüüm ❤
Burdan kendime sesleniyorum;
İşte hep böyle devam et. Gözüm uzun zamandır üstünde. Yaptıklarının hepsini biliyorum. Hemde hepsini!
Neler istediğini de biliyorum.
Sihirli bi dünya bu diyip duruyosun. Sihir kelimesine taktın, biliyorum komik komik heyecanlandırıyo seni :) içinde bişeyleri harekete geçiriyo. Gittin deli gibi bide sihirli değnek dövmesi yaptırdın :) koca kız oldun haline bak çocuk gibisin :p
28sin ❤
Konu hayallerken çok heyecanlanıyosun, seviyosun. Çünkü tam tersine çok üzülüyosun. Sence bi insan kendine sahip çıkmalı. Sımsıkı ifade etmeli kendini. Çok düşünmemeli! Ama çok anlamalı, çok hissetmeli, çok paylaşmalı. Zinhar(*) çok konuşturmamalı zihnini. Çünkü kurguladığın şeysin sonra. Bilmiyorum, milyonlarca şeyi bilmiyorum.
Bildiklerim ve bulduklarım çoğunlukla güzel şeyler şu ana kadar. Çok üzüldüğüm şeylerde var ama biliyorum ki böyle işte, bunlar, bi anlamı var herşeyin sonradan anlıyosun. Seviyorum öyle de böyle de. Keşfediyosun adım adım ve aslında çok da heyecanlı.
Renklerin, müziğin, sesin, sevdiğin, evin, işin, yolun.. Kararını vermişsin, seçtiklerini ve olanları sevmişsin.
İyiki burdayım❤
(*)zinhar: muhteşem yüzyılda “kesinlikle” demek :)

Son dakikalar.. Birazdan doğum günüüm ❤

Burdan kendime sesleniyorum;

İşte hep böyle devam et. Gözüm uzun zamandır üstünde. Yaptıklarının hepsini biliyorum. Hemde hepsini!

Neler istediğini de biliyorum.

Sihirli bi dünya bu diyip duruyosun. Sihir kelimesine taktın, biliyorum komik komik heyecanlandırıyo seni :) içinde bişeyleri harekete geçiriyo. Gittin deli gibi bide sihirli değnek dövmesi yaptırdın :) koca kız oldun haline bak çocuk gibisin :p

28sin ❤

Konu hayallerken çok heyecanlanıyosun, seviyosun. Çünkü tam tersine çok üzülüyosun. Sence bi insan kendine sahip çıkmalı. Sımsıkı ifade etmeli kendini. Çok düşünmemeli! Ama çok anlamalı, çok hissetmeli, çok paylaşmalı. Zinhar(*) çok konuşturmamalı zihnini. Çünkü kurguladığın şeysin sonra. Bilmiyorum, milyonlarca şeyi bilmiyorum.
Bildiklerim ve bulduklarım çoğunlukla güzel şeyler şu ana kadar. Çok üzüldüğüm şeylerde var ama biliyorum ki böyle işte, bunlar, bi anlamı var herşeyin sonradan anlıyosun. Seviyorum öyle de böyle de. Keşfediyosun adım adım ve aslında çok da heyecanlı.

Renklerin, müziğin, sesin, sevdiğin, evin, işin, yolun.. Kararını vermişsin, seçtiklerini ve olanları sevmişsin.

İyiki burdayım❤

(*)zinhar: muhteşem yüzyılda “kesinlikle” demek :) fazla izliyorum evet


4 Ocak 2013 Cuma

KUSURSUZ PLANIM :))

KUSURSUZ PLANIM :))
Şimdi bi plan yapmamız lazım burda. Toplaşın.
Soruyorum: Buda neyin nesi? Yani mesela bugün, ve işte diğer o bazı tanımlanamayan tüm gıcık günler. Neden biz yanlış şeylere uyuyoruz. Farkına varmadan yavaş yavaş mutasyona uğradık bile belkide ondan. Doğduktan sonra yaradılışımız bozuluyo tüm lüzumsuz şeylerle. Yani doğaya ve evrene uyum sağlıcakken biz insan yaratığına yada şehire yada kredi kartı ödemelerine yada tayyibe yada diğer uydurma safsatalara uyum sağlamak zorunda mıyız. Öyle miyiz yani? Öyleyse çok saçma ve boşuna olabilir çünkü.
Kusursuz planımsa şöyle.. Kim ne derse desin. Sımsıkı tutmak kendini. Öyle tutmak diil ama. Gerçek anlamda dokunarak tutmak. Bi defa herkes takdir edilmek ister, önce kendimiz takdir edicez. Herkes beğenilmek ister, onaylanmak ister, inanılmak ister, yalnız olmamak ister.. Sıvıcaz kolları kendimiz yapıcaz. Orjinal, yaratıcı, coşkulu, capcanlı, sevgili, saygılı.. Bunlar keywords!
Kolumuzdaki, telefonumuzdaki saatlere bakıp “zaman” sanıyoruz onu. Ama aslında zaman başka türlü bişi geçip gitmeyen, içimizde kalan. Rüyalarımıza giriyo bilinçaltından, hayallere kaptırıyo. Hepimiz apayrı bi zamanda yaşıyoruz içimizde. Ben bişi anlatırken sen başka bişi düşünüyosun, çünkü senin içinde kalan bi hayat dolusu şey var, yaşamayı hakettiğini düşündüğün, yapamadığın, yapıcağın. İşte zaman o! Geçip giden onlar. Bilmiyorum onlar zihnimizden mi geçiyo yüreğimizden mi. Ama bi zamanda yaşıyosak, bu kafamızdakilerin zamanı. Biz şimdideysek şimdiyi yaşıyoruz.
Planımızı kusursuz yapıcak olanda bu zaman kavramı işte! Zaman yönetimi der ki önceliklerini iyi belirle ve önemine göre zaman ayır falan filan bıdı bıdı. Benim planımdaki zaman yönetimide tam anlamıyla “kendinde ol”, yani şu anda. Peki şu andayken nasıl hayal kurucaksın, sonuçta hayal kurmak bi anlamda geleceği düşünmek yada olmayanı düşünmek. Denedim. Gayet oluyo. Şöyle oluyo hayali kurarken olmuş gibi hissediceksin, tamda hayal kurduğun anı yaşıcaksın. Öyle boş değil yani :) yaşıyosun. Gözün dalmıyo yani sadece, ağzın yamuluyo gülümsüyosun, ve asıl önemlisi kalbin hızlı atıyo!
Ve buna da gerçekten hayal etmek deniyo ❤
Bide kulaklarımızı açıcaz, algılarımızı açıcaz. Olup biteni hissedicez. Orda dışarda kocaman bi şey var. Geceleri bulut yoksa birazcık görünüyo ne kadar büyük olduğu. Neden bu kadar büyük, bi sebebi var. Neyin parçası olduğumuzu unutmıcaz.
 PLAN; Birazcık çıldırmak, renklenmek, yaratmak, sevmek, bıdık olmak, inanmak, hayal kurmak!
❤❤❤


Şimdi bi plan yapmamız lazım burda. Toplaşın.

Soruyorum: Buda neyin nesi? Yani mesela bugün, ve işte diğer o bazı tanımlanamayan tüm gıcık günler. Neden biz yanlış şeylere uyuyoruz. Farkına varmadan yavaş yavaş mutasyona uğradık bile belkide ondan. Doğduktan sonra yaradılışımız bozuluyo tüm lüzumsuz şeylerle. Yani doğaya ve evrene uyum sağlıcakken biz insan yaratığına yada şehire yada kredi kartı ödemelerine yada tayyibe yada diğer uydurma safsatalara uyum sağlamak zorunda mıyız. Öyle miyiz yani? Öyleyse çok saçma ve boşuna olabilir çünkü.

Kusursuz planımsa şöyle.. Kim ne derse desin. Sımsıkı tutmak kendini. Öyle tutmak diil ama. Gerçek anlamda dokunarak tutmak. Bi defa herkes takdir edilmek ister, önce kendimiz takdir edicez. Herkes beğenilmek ister, onaylanmak ister, inanılmak ister, yalnız olmamak ister.. Sıvıcaz kolları kendimiz yapıcaz. Orjinal, yaratıcı, coşkulu, capcanlı, sevgili, saygılı.. Bunlar keywords!

Kolumuzdaki, telefonumuzdaki saatlere bakıp “zaman” sanıyoruz onu. Ama aslında zaman başka türlü bişi geçip gitmeyen, içimizde kalan. Rüyalarımıza giriyo bilinçaltından, hayallere kaptırıyo. Hepimiz apayrı bi zamanda yaşıyoruz içimizde. Ben bişi anlatırken sen başka bişi düşünüyosun, çünkü senin içinde kalan bi hayat dolusu şey var, yaşamayı hakettiğini düşündüğün, yapamadığın, yapıcağın. İşte zaman o! Geçip giden onlar. Bilmiyorum onlar zihnimizden mi geçiyo yüreğimizden mi. Ama bi zamanda yaşıyosak, bu kafamızdakilerin zamanı. Biz şimdideysek şimdiyi yaşıyoruz.

Planımızı kusursuz yapıcak olanda bu zaman kavramı işte! Zaman yönetimi der ki önceliklerini iyi belirle ve önemine göre zaman ayır falan filan bıdı bıdı. Benim planımdaki zaman yönetimide tam anlamıyla “kendinde ol”, yani şu anda. Peki şu andayken nasıl hayal kurucaksın, sonuçta hayal kurmak bi anlamda geleceği düşünmek yada olmayanı düşünmek. Denedim. Gayet oluyo. Şöyle oluyo hayali kurarken olmuş gibi hissediceksin, tamda hayal kurduğun anı yaşıcaksın. Öyle boş değil yani :) yaşıyosun. Gözün dalmıyo yani sadece, ağzın yamuluyo gülümsüyosun, ve asıl önemlisi kalbin hızlı atıyo!

Ve buna da gerçekten hayal etmek deniyo ❤

Bide kulaklarımızı açıcaz, algılarımızı açıcaz. Olup biteni hissedicez. Orda dışarda kocaman bi şey var. Geceleri bulut yoksa birazcık görünüyo ne kadar büyük olduğu. Neden bu kadar büyük, bi sebebi var. Neyin parçası olduğumuzu unutmıcaz.

PLAN; Birazcık çıldırmak, renklenmek, yaratmak, sevmek, bıdık olmak, inanmak, hayal kurmak!


❤❤❤


1 Ocak 2013 Salı

eski blogum

2011 ve 2012 boyunca yazılarımı tumblrda paylaştım.

Birbirinden tatlı anılarım, heyecanlarım, keşiflerim, minik üzüntülerim var hep orda.. Belki bi ara düzenler buraya taşırım ama şimdilik ordalar..

bisicikolmaz.tumblr.com

❤❤❤