27 Ocak 2014 Pazartesi

"Live simply."


Belki de hepimiz aklımızı kaçırmış olmalıyız her fırsatta deli dolu şeyler yapmadığımız için, bide böyle ‘yorgun’ hissettiğimiz için..

Mesela kendimize 2 günlük izinler yaratıp biyerlere kaçıp kendimize tatlı tatiller yaratmadığımız için, hala yurt dışına çıkmadığımız için (ben), rengarenk giyinmediğimiz için, erken çıktığımız bi gün annanemize tatlı bi hediye paketi ve çiçekle süpriz yapmadığımız için.. İçimizden geleni o an pat diye söylemediğimiz için, insanları alenen ‘eleştirdiğimiz’ için (mükemmel atom parçacıklarıyız ya kendimiz :p), sevmediğimiz insanlara katlanmak zorundaymışız gibi sandığımız için, para o kadar çok gerek ve bizde yok sandığımız için, hep aynı şeylere aynı tepkileri verdiğimiz için, aynı konulara takıldığımız için, yaa daha neler neler için..

Hem sonra yorulmak ney ya? ☺️

Yorulmak: kötü kötü bakıp kendimize zaman ayırmamak. Belki biraz da uyku aşkı, platonik olarak.
Uf ne bilim bu ara kendim çok yaptım diye mi o kadar çok sıkıldım ki sıradan şikayetlerden, mıy mıy hayat olaylarından, aynı olan şeylerden. Kolumu yaktığımdan beri yeni yeni kendime geliyorum. Nefes alıyorum. Evet, doğum günümden bi gün sonra kaynar çayı sağ bileğimden dirseğime doğru döktüm ben, tek elle artist artist tepsi taşıyıp tek elle kapı açarken.. 2.dereceden yanık ve geniş bi alan, hala sargıda kolum. Hiç bi iş yapamadan çalıştım günlerce :( Zeynep Abla tüm yükü aldı benden geçene kadar sağolsun kurtardı beni. Dolandım durdum cafede, işe yaramamak kötü bi his. Çok moral bozucu bi giriş yaptım muhteşem 30 yaşıma.

Yani gıcık geçti biraz zaman, bende ona inandım öyle sandım. Bazen de öyle.

Sonra düşündüm naapıyorum hadi ama dedim kendime.

Şimdi bu günlerde herşeyin altını bi kaldırıp bakıyorum burda mı diye, bişiler arıyorum nası tarif ediyim. Sihirli pırıltılı benim sevdiğim olan bişiler simli simli. Buldum bulucam. Heyecanlanma turları atıyorum, kalktım sayılır. Bi iki şarkı, bi kitap.. Kurtlarla koşan kadınlardayım, sevip sevmediğimi tam anlayamadığım yerindeyim. Beni deniyo kitap henüz.

Bıdık maymun hallerimiz var hepimizin, hiç üstünde durmaya gerek yok. Fark eder etmez de geçiyo aslında o kadar. Ne istiyosan osun. Neler konuşuyosan öyle hissediyosun, neler dinliyosan onunla doluyosun. Ne kadar seviyosan o kadar parıldıyosun, ne kadar veriyosan o kadar alıyosun. Dengeler basit ve sade.

Sevdiğin herşeyi sımsıkı tutup, cesaretini toplayıp kocaman yüreğini koyucaksın. Eenn içindekiler doğru. Etrafta yazanlar ve söylenenler değil. İçindeki öz.

"Live simply."

❤️❤️❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder