4 Eylül 2014 Perşembe

Bu yaz ❤️



Ne işler ne işler..

Hiçbişeyi olduğu gibi kabullenmek zorunda değiliz. Çünkü bazı şeyler sadece yıllardır öyle diye öyle. Ve biz öyle olması en uygunu sandığımız için 'öyle'liklerini sürdürüyoruz o şeylerin, hem de bazen sevmesek bile.  Diyoruz ki 'neyse, ellemiyim şimdi, düzenini bozmıyım' 'vardır bi bildikleri' 'bide olmazsa şimdi benim yaptığım'..

Kalıplara sığmayı ne güzel öğrenmişiz, 'oh ne rahat' sandırtmışlar bize.. Risksiz, hatasız, minimum macerayla.. Zaten uygulanmış, çuvallanılmamış yöntemler ama aynı zamanda az heycanlanılmış, az kalp atışıyla yaşanmış..

Karar veremiyoruz bile bazen, hep karar verilmiş konular var ortada çünkü, başarısızlığa uğramaktansa az istediğimizi seçiyoruz, çok istediğimiz iyi olmazsa ihtimali yüzünden..  O ne istediğini bilmek belkide en önemlisi, kendine güvenle ilgili.. Kendini sevmekle de.. (Her konuyu ama her konuyu 'sevme'ye bağlayabilirim:)

Neyse..

Aslında bahsetmek istediğim; bu aralar daha önce kimseden de duymadığımız, kimsede de görmediğimiz minik bıdıklıklar peşindeyiz.. Televizyonu iptal ettik, hiçbi kanal çıkmıyo artık :) Sadece bi film, bi belgesel, bi maç izlemek istediğimizde bilgisayarı tvye bağlayabiliyoruz. Arka balkonu kapattık. Yerlerini beyaz ahşap kaplattık. Camlarına ahşap jaluzi yaptırdık. Kendimiz bi raf sistemi alıp, kapak takıp boyadık. Duvarları badana yaptık.. Klimanın motorunu paneller alıp kapattık hava alabileceği şekilde.. Dekopajla kendimiz kestik ama hep, su bazlı boyalarla kendimiz boyadık.. Alaçatının en iyi antikacısına (eskici mehmet) ham ahşaptan çalışma masası siparişi verdik.. Bide teleskop aldık ✌️ 
Tüm bunların hiçbiri en mantıklısı diildi, en bilindik yöntem de diildi.. Kimseden görüpte bulmadık. O yüzden o kadar güzel oldu ki ☺️

Daha bitmedi ama.. Masa bi hafta sonra hazır olucak, koltukları kaplatmamız lazım bi ara, aydınlatma kısmı da eksik daha.. 


Bu fotoğrafı baya iphonela teleskopun göz merceğinden kendim çektim.. Yeni bi yaşam alanı ve keşfedicek yeni bi evren yarattık kendimize.. 

Olduğu gibi kabullenseydik en basitinden ev yaşamımızı, önümüzdeki günler belki arka balkon eski hafif dağınık haliyle sadece bi balkon olarak kalıcaktı ve biz L koltukta akşamları dizi izlicektik.. 

Bundan bahsediyorum. 

Benim en sevdiğim mevsim hep yaz. 

Kavrulsam da pişsem de yaz. 

Her yaz hayatımın değiştiğine inanıyorum. Bu yaz da biz yaşamımızı genişlettik sanki serhatla, daha derin nefes alıp daha uzağı görüyo gibiyiz, daha çok ses duyup daha çok rengi ayırdedebiliyoruz. Sevme şeklimiz değişti hayatı gibi. Sessizliğimiz değişti. Konularımız değişti, bu sene sanki büyümedik de ruhumuzun çocuk olmasına izin verdik ❤️


3 yorum:

  1. Merhaba;

    Teapot'un hayrani olarak blogunuzu birkac hafta once kesfettim,eski yazilarinizi okuyorum simdi,iyiki varsiniz demek istemistim,yeni yazilarinizi sabirsizlikla beklemekteyim <3

    Melek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama siz ne kadar tatlısınız ❤️ Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum yorumunuza ben ❤️❤️

      Sil
  2. Siz de pek tatli pek minnossunuz :P hava musade ederse yarin kafeye ugriycaz esimle ins :)

    sevgiyle kalin <3

    Melek

    YanıtlaSil