14 Ağustos 2013 Çarşamba

Benim tatlı minik piskopat hayatım :)

Benim tatlı minik piskopat hayatım :)

Hepimizin de öyle biliyorum. Kendi minik hayatlarımızı kördüğüm yapıyoruz. İçinden çıkamıyoruz sonra. Ne ediyosak kendimiz ediyoruz hep biliyoruz dimi. Kader; tamam inanıyorum ama öyle bi seçim gücümüz var ki aslında şaka gibiyiz. Ama biz seçim yapabilme konusunda diil de olana razı gelme konusunda acayip yetenekli çıktık. Nasıl bırakıyoruz kendimizi olayların akışına tembellikten mi , sıradanlıktan mı bilmiyorum. Böyle bi ‘tamam hı hı peki’ deme halideyiz başımıza gelenlere ama kabul de etmiyoruz sonra, sanki olurken orda diildik biz..

Benim tatlı minik piskopat hayatım diyodum ben :)

Benim komik bi hayatım var gerçekten çok seviyorum ama bi deli bi garip akışı var hayatımın :)  hem çok şanslıyım ben hemde zavallı minnoş durumları var hayatımın. Öyle ki sinirimi bozamıyorum bazen ‘nasıl yaa’ diye hayretlere düşmekten. Çok şükür gerçekten çok şükür :) kıymetini biliyorum hayatımın. Herşey hep toz pembe yolunda diye değil, benim hayatım olduğu için seviyorum onu. Herşeyiyle kabulüm. Uyuz bi yapısı var hayatımın herkesinki gibi ama işte gönlümü alıyo bi şekilde. Hayatımda şanslı çünkü yumuşayıveriyorum hemen :p

Yetenekli olduğum bi konu şu; hepimizin bazı zamanları bi süreliğine sıkışık ve stresli olur. Bi dönemdir hani bu, geçici olduğunu bildiğimiz için idare ederiz. İşte beeennn, yüce bıdık insan benn, böyle zor zamanlarda bikaç halt da kendiliğimden yiyip  iyice zorlaştırıyorum hayatımı sonra aşırı derecede de sakin ve cool karşılayıp sırıtabiliyorum kıs kıs :) napıyorum ben kuzum yahu?

İnsan nasıl zorluyo hayatta sınırlarını. Nereye kadar başarabilme, halledebilme bilinmezliğiyle nelere kalkışıyo :) 

Zaten düzenli aralıklarla hesap sorduğum, sorguladığım, bazen küçümsediğim bazen hayran kaldığım bu ‘yaşam döngüsü’ bu aralar benimle dalga geçer gibi. Komik tesadüfler silsilesi ya, hiç ummadığım zamanlarda öyle minik ama acayip işaretler görüyorum ki bazen.. İşte öyle zamanlarda çok samimi ve sempatik buluyorum hayatımı :) 

Hani ‘Truman Show’ diye bi film vardı, o adamcağız kaç yaşına gelene kadar anlamamıştı oncağızın hayatının bi televizyon şovu olduğunu.. İşte o filmi yazan senaristi anlıyorum ben :) seviyorum bile onu :)

Seviyorum da seviyorum işte birsürü şeyi :p

❤❤❤

not: resim önemli :)

Hepimizin de öyle biliyorum. Kendi minik hayatlarımızı kördüğüm yapıyoruz. İçinden çıkamıyoruz sonra. Ne ediyosak kendimiz ediyoruz hep biliyoruz dimi. Kader; tamam inanıyorum ama öyle bi seçim gücümüz var ki aslında şaka gibiyiz. Ama biz seçim yapabilme konusunda diil de olana razı gelme konusunda acayip yetenekli çıktık. Nasıl bırakıyoruz kendimizi olayların akışına tembellikten mi , sıradanlıktan mı bilmiyorum. Böyle bi ‘tamam hı hı peki’ deme halideyiz başımıza gelenlere ama kabul de etmiyoruz sonra, sanki olurken orda diildik biz..

Benim tatlı minik piskopat hayatım diyodum ben :)

Benim komik bi hayatım var gerçekten çok seviyorum ama bi deli bi garip akışı var hayatımın :) hem çok şanslıyım ben hemde zavallı minnoş durumları var hayatımın. Öyle ki sinirimi bozamıyorum bazen ‘nasıl yaa’ diye hayretlere düşmekten. Çok şükür gerçekten çok şükür :) kıymetini biliyorum hayatımın. Herşey hep toz pembe yolunda diye değil, benim hayatım olduğu için seviyorum onu. Herşeyiyle kabulüm. Uyuz bi yapısı var hayatımın herkesinki gibi ama işte gönlümü alıyo bi şekilde. Hayatımda şanslı çünkü yumuşayıveriyorum hemen :p

Yetenekli olduğum bi konu şu; hepimizin bazı zamanları bi süreliğine sıkışık ve stresli olur. Bi dönemdir hani bu, geçici olduğunu bildiğimiz için idare ederiz. İşte beeennn, yüce bıdık insan benn, böyle zor zamanlarda bikaç halt da kendiliğimden yiyip iyice zorlaştırıyorum hayatımı sonra aşırı derecede de sakin ve cool karşılayıp sırıtabiliyorum kıs kıs :) napıyorum ben kuzum yahu?

İnsan nasıl zorluyo hayatta sınırlarını. Nereye kadar başarabilme, halledebilme bilinmezliğiyle nelere kalkışıyo :)
Zaten düzenli aralıklarla hesap sorduğum, sorguladığım, bazen küçümsediğim bazen hayran kaldığım bu ‘yaşam döngüsü’ bu aralar benimle dalga geçer gibi. Komik tesadüfler silsilesi ya, hiç ummadığım zamanlarda öyle minik ama acayip işaretler görüyorum ki bazen.. İşte öyle zamanlarda çok samimi ve sempatik buluyorum hayatımı :)

Hani ‘Truman Show’ diye bi film vardı, o adamcağız kaç yaşına gelene kadar anlamamıştı oncağızın hayatının bi televizyon şovu olduğunu.. İşte o filmi yazan senaristi anlıyorum ben :) seviyorum bile onu :)

Seviyorum da seviyorum işte birsürü şeyi :p

❤❤❤

not: bu yazıda resim ekstra özenli seçildi :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder